Yıl Sonu Ne Yapıyoruz Beyler!

Tarih : 27 Aralık 2010 Pazartesi

Yazar : Sait Balcıoğlu


Ne kadar çabuk geçti koca bir yıl daha.Takvimlerin 31 Aralık gecesi yıl BAŞI.Ama aynı zamanda da yıl SONU da değilmi? Hristiyanlar güya bu geceyi Hz.İsa (a.s) ın doğum gecesi olarak kutlarlar. Halbuki İsa (a.s)ın 1 ocakta doğduğu belli değildir. 24 Aralık 1 Ocak tarihleri arasında doğduğu kabul edilmektedir.Hristiyanlar noel adı altında dans, içki, çoşku, ağaç süsleme, ışıklandırma, kumar, kadın oynatma ve hindi kesme gibi çeşitli eğlencelerle bu geceyi kutlarlar.

Her ne kadar Hz.İsa (a.s)ın doğum günü kutlandığı ileri sürülse de, bir peygamberin doğum günü, içki içerek, kumar oynayarak, kadın oynatarak tamamen günah denizinin içinde kutlanamaz.

Böylesi günah denizinin içinde kutlanan bir gecede, üstelik ne kitapta ne sünnette ne de sonraki alimlerimizin ictihadında bu geceye dair bir uygulama yok. Öyleyse bir müslümanın böyle bir gece yılbaşı adı altında bir kutlama girişiminde bulunması düşünelemez. Bu geceyi kutlamaya dair yapılan en küçük bir fiil bile kişiyi dinden çıkarmaya neden olacaktır. Çünkü Hz.Peygamber ‘’Kim herhangi bir gruba benzemeye çalışırsa oda onlardandır’’ (Ebu Davut/Libas) buyurmuştur. O’ kendisi bile, Yahudi çocuğunun kendisi gibi tırnak kestiğini görünce tırnak kesme şeklini değiştirmiştir. Amaç Yahudilere benzememek. Acaba onun ümmeti bizler de, bu konulara bu derece hassas mı yaklaşıyoruz, yoksa bizim için hiç farket miyor mu?

Başta da söylediğim gibi yılbaşı Hristiyanlara ait dinsel bir bayramdır.Yıl başı Hristiyanlara ait bir bayramsa % 99 müslüman olan Türkiye’de işi ne? Bizim evimizde işi ne? Bizim televizyonlarımızda işi ne? Bizim ticari şirketlerimizle ne alakası var da şu kadar alışveriş yaparsan milli piyango bileti hediye türünden kampanyalar düzenliyorlar. Noel baba kılıklı adamın bizim sokaklarımızda işi ne? Bu kılıktaki adamın bizim çocuklarımızın arasında işi ne? Sorulacak daha çok soru var…..

Birde işin milli piyango yönü var.Gazetelerde sayfa sayfa reklamlar, insanlara zengin hayelleri kurmalara sebeb olacak sözler, insanlara milli piyango bileti aldırtacak türlü türlü kampanyalar…Maide Süresi 90.Ayeti Kerimesinde ‘’Ey inananlar!İçki, kumar, putlar ve şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.’’. Yüce Allah haşa yalan söyler mi? Daha önceki yıllarda milli piyangodan büyük ikramiye kazananların bir kısmı bakın ne hale gelmiş;

2003’te 2 trilyon lira kazanan şahıs 8 yıllık eşini boşamış, yuva dağılmış, bireylerin hali perişan...

2004’te Tokatlı bir şahıs 2.5 trilyon kazandı. Bileti kaybetti kalp krizi geçirdi.

Biraz da eskiye gidelim.30 yıl önce Denizlili birisi büyük ikramiye kazandı. Harcayıp bitirdi. Köyüne döndü. Köylülerin yardımıyla yapılan barakada donarak öldü.

İstanbul’da bir vatandaşımız 3 kez büyük ikramiye kazanmış ama sağ mı bilmiyorum ama geçen yıl bu zamanlar sokakta kağıt toplayarak perişan halde yaşıyordu. Allah demişti ya ‘’şans oyunları şeytan işi birer pislik’’diye. Benim aklım almıyor, insanlar bu durumu bildikleri halde o yaşlı dedeye senin şansın var bana bir bilet çek diye ricada bulunuyorlar. Adam 3 kez kazanmış düştüğü durum belli, hala alacakları bileti ona çektiriyorlar. Ne biçim düşünce, ne biçim şuur ben anlayamıyorum.

31 Aralık yıl sonu gecesi Müslümana düşen görev;
Geçmiş yılda Allah’a layık bir kul olabildik mi?
Allah'ın istemiş olduğu bir hayat sürebildik mi?
Hz.Peygambere layık ümmet görevini ne derece yerine getirebildik?
Her halimizde onu örnek alabildik mi?
Günah sevap dengemiz ne durumda?

Diye kendi kendimizi bir hesaba çekmemeli..Din psikolojisini inceleyen bilim adamları, böyle bir hesabın genelde tatmin eden bir sonuç vermediğini belirtiyorlar..Bizim hesap bizi tatmin eder mi bilmem ama eğer sağ olursak 31 Aralık 2011 YIL SONUNDA hesabımızı tatmin edecek fiillerde bulunmak niyeti ve görüşmek dileğiyle SAYGILAR SUNARIM….

Hasan Hüseyin Özer Evlendi


Aşağı Nezamlar sülalesinden, Geyve esnaflarından (Özerpen) Eyüp Özer'in oğlu Hasan Hüseyin Özer, 19 Aralık 2010 tarihinde dünya evine girmiştir.

Kendisine ve eşine bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz...








Fotoğraflar : Harun Balcıoğlu

Sait Balcıoğlu Karabük'e Atandı

Tarih : 13 Aralık 2010 Pazartesi


İzmit'te sözleşmeli müezzin kayyum olarak görev yapan hemşehrimiz ve site yazarımız Sait Balcıoğlu, sınavları kazanarak, Kadrolu İmam Hatip olarak; Karabük ili Ovacık ilçesi Pelitçik köyüne atandı.

25 Kasım 2010 tarihinde resmen göreve başlayan Sait kardeşimizi, tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Hüseyin Özer'in Yeri

Tarih : 26 Kasım 2010 Cuma


Köyümüzden Aşağı Nezamlar'dan Hüseyin Özer'in (Nezam Üsen) bahçesi görenlere parmak ısırtıyor.

Fıskiyeli ve çiçeklerle donatılmış bahçede misafirlerini tüm içtenliğiyle ağırlayan Hüseyin Özer, bahçesinin tüm hemşehrilerimize ve dostlara açık olduğunu belirtiyor.

Kendisi ile yaptığımız röportajda, fıskiyenin borularının soğuktan patladığını, en kısa sürede tamir ettirerek su motorunu yeniden devreye alacağını söyledi.

Ekte köyümüze ayrı bir hava katan, Hüseyin Özer'in bahçesine ait fotoğrafları görebilirsiniz.









Bayram'ın 2.Günü Camide Yemek


Geçen bayram ile başlayan yemek adeti bu bayramda da devam etti.

Kurban Bayramı ikinci gününde camiide yemek verildi.

Köylülerimizin getirdiği yemekler, hep birlikte camiide afiyetle yenilirken, muhabbetlere doyum
olmadı. Yemekten sonra muhabbetler, köy kahvesinde devam etti.
















2010 Kurban Bayramı Bayramlaşma


Bu yılda Kurban Bayramı köyümüzde birlik ve beraberlik içinde kutlandı.

Her zaman olduğu gibi yine bayram namazı sonrası, camii önünde bayramlaşma gerçekleşti.





Müeeser Özer Vefat Etti

Tarih : 21 Ekim 2010 Perşembe


Köyümüzden Hüseyin Özer'in (Nezam Hüseyin) eşi, Müesser Özer vefat etmiştir.

Cenazesi 21 Ekim 2010 Perşembe günü (bugün), öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından, köy mezarlığında toprağa verilecektir.

Merhumeye Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.

Hasan Toprak Vefat Etti

Tarih : 2 Eylül 2010 Perşembe


Köyümüz muhtarı İzzet Toprak'ın babası Hasan Toprak, 02 Eylül Perşembe günü vefat etmiştir.

Cenazesi 02.09.2010 tarihinde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından, köy mezarlığında toprağa verilecektir.

Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.

İsmail Balcıoğlu'nun Biricik Oğlu Sünnet Oldu

Tarih : 21 Haziran 2010 Pazartesi



köyümüz sakini mollaiyiplerden,istanbul-kartal kurfalı da oturan Enver Balcıoğlu'nun torunu Abdullah,20 haziran 2010 da sünnet oldu.köyümüzden yoğun katılımın olduğu cemiyette,sabah erken gelen misafirlere kahvaltı ikram edildi.saat 12 sularında mevlidi şerif ve kur'an'ı kerim okundu.daha sonra,önce erkeklere,ardından bayanlara,tavuk etli pirinç pilavı,tulumba tatlısı ve ayran ikram edildi.yoğun kalabalığa hizmet etmekten yorulan ismail balcıoğlu şöyle dedi:''cemiyete gelenden de, gelemeyenden de allah razı olsun''dedi.ilgiden ve hizmetten memnun olan misafirler''allah askerliğini ve damatlığını da görmek nasip etsin'' diyerek cemiyetten ayrıldılar.

2010 Kuran Yılı

Tarih : 16 Haziran 2010 Çarşamba

Yazar : Sait Balcıoğlu

          2010 yılı,Kur'an'ı kerimin Peygamber (S.A.V.e nuzulunln 1400.yılı olması sebebiyle Kur'an yılı olarak ilan edilmiştir.

           Kur'an'ı kerim nüzülünden itibaren 1400 yılkendisini rehber edinenlere bir ışık,bir huzur,bir şifa,bir yol gösterici,bir hidayet rehberi olmuştur.

          Ancak kur'an'dan uzak yaşayanlar ümitsizlik,karamsarlık,cehalet ve sapıklık içinde hayat sürmüşlerdir.

         Tarihe baktığımızda hayatlarında kuran olan insanlarher alanda en ileri seviyede olmuşlardır.bugünün birçok teknolojik gelişmelin temellerini o insanlar atmıştır.İlk haritayı çizen,fotoğrafta karanlık odayı bulan anstronomide ilerleyen,bugünde yaraalanılmaya devam edilen tıptaki ilk buluşlar ve daha niceleri hep kur'an'ın ışığında ilerleyen insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.

         Kur'an'ı rehber edinen müslüman Türk Milleti, İslam'ı üç kıtaya yaymayı başarmıştır.
         Müslüman milletler geçmiş çağlarda her alanda en ileri seviyede olmuşken acaba biz bugün neden geri kalmışız?Onlar hep huzurlu,mutluyken biz üstelik hertürlü teknoloji gelişmişken,paramız varken acaba neden mutsuzuz?Daha önceki asırlarda yaşayan insanlarda fazla karışıklık mahkemelik olaylar olmazken acaba bugün neden mahkemeler davalara bakmaya yetişemiyor ve birçok dava zaman aşımından düşüyor?
Bu soruların cevabı kur'an'dan ve sünnetten uzak yaşamamızdır.''Elhamdülillah müslümanız'' deyipte hayatımızda kur'an'ın olmamasıdır.Hatta kur'anı okumasını bilmemektir 

 Kur'an sadece okununca sevap kazanılan dolayısıyla cennete götüren kitap değildir.O hayatımazın her alanına ışık tutan bir rehber,bir yol göstericidir.


      İçinde yaşadığımız topluma bir göz atalım:
     Peygamber (S.A.V.)in ''Evlerinizde çok çok kur'an okuyun,zira kur'an okunmayan evde hayır az,şer çok olur.O ev halkı daima sıkıntı içindedir.''sözüne dikkat edersek evlerde neden huzurun olmadığını anlamakta güçlük çekmeyeceğiz


      Allah'u Teala ''Biz kur'an'dan öyle şeylerindiriyoruzki o mü'minler için şifa ve rahmettir.Zalimler için ise yalnızca ziyanını artırır.''(nisa 82)buyururken;
peygamberimiz ''Kur'an okumak kalbin şifasıdır''buyururken neden gönül şifasını huzurunu başka yerlerde arayalım ki.     


     Kur'an'ın altı bin alyıyüz kusur ayetinden herbiri bize dünyevi ve uhrevi saadet vre selamete vesile olacak esasları en ince teferruatına kadar haber vermektedir Ancak biz müslümanlar ona bu gözle bu anlayışla değilde sadece mevlidlerde,kandil gecelerinde,ölülerin arkasından ramazanlarda ve sair bir kısım zamanlardaokunan veye okutulan bir kitap olarak bakarsak elbette bize en ufak bir faydası olmaz


       Bir mushaf alıp evin en başköşesine koyup veyasüslü süslü torbalara koyupduvara asıp yılda bir iki defa okumakla kur
'ın bize faydası olmaz.


      Bugün toplumumuzda ahlaksızlık,saygısızlık,edepsizlik,hayasızlık fuhuşiyat,çoğaldı ise bu kur'an'a sırt çevirmemizden ve başkalarını örnek almamızdan dolayıdır.


       Hucurat süresi 10. ayeti kerimesinde''Mü'minler ancak kardeştirler'biz bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyebiliyorsak ,kardeşimizin yardımına koşmayıp yarasını gücümüzün tettiğince melhem olamıyorsak bu,Kur'an'a sırt çevirdiğimizin bir işaretidir


      Hucurat süresi 11.ayetinde''Birbirinizle alay etmeyin.birbirinize kötü lakap takmayın.''buyururken biz bazılarımızı küçük görüp alay ediyorsak,kur'an'ın kardeş ilan ettiği insanı kötü lakapla çağırıyorsak bu kur'an'la alakamızın olmadığının bir işaretidir.


       Hucurat süresi 12,ayetinde''Ey iman edenler!Zannın çoğundan sakının,birbirinizin kusurlarını araştırmayın''buyurmasına rağmen bizler niyet okumaya devam ediyorsak,şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemlerle kardeşimizin kusurunu araştırıyorsak bu,kur'an'dan habersiz yaşadığımızın bir kanıtıdır.


       Allah'u Teala Ali imran süresi 103,ayetinde''Hepiniz topluca sımsıkı Allah'ın kitabına,emirlerine ona itaate sarılın.Sakın parçalanmayın buyururken,bizler memleketlerden,partilerden,futbol takımlarından ve buna benzer komik sebeblerden dolayı birbirimize bakişlarımız serleşiyor,birbirimizi hasım veye rakip olarak görüyorsak yaşantımızın Kur'ana uymadığının açık ve net bir göstergesidir.


       Maide süresi 2,ayetinde ''iyilik etmek,kötülükten sakınmak hususunda birbirinize yardım edin.Günah işlemekte ve haddi tecavüz etmek hususunda yardımlaşmayın'' buyururkenbiz dine uygun bir iş yapılırken yananızda kimse olmutorsa,günah olan işlerde arkadaş bulmakta zorlanılmıyorsa kuran'dan habersiz olduğumuzun bir kanıtıdır.
   
    Kuran'ı okuyalım.sadece arabcasını bunun yanında hiç olmazsa bir kere olsun mealini bitirelim.Yaptığımız,yapacağımız işlerde kur'an'auyup uymadını düşünerek hareket edelim.Saatlerce tv izleemk yerine ,koca koca gazete sayfalarını okumak için ayırdımız vakti kur'an'a da ayıralım.
Siz ALLAH'a bir adım atın ALLAH size on adım atacaktır.


       Hayırlara vesile olması dileğiyle saygılar sunarım...........

2010 Hıdırellez Cemiyeti Fotoğrafları - 7

Tarih : 18 Mayıs 2010 Salı