Aile Binasını Yıkmanın 25 Yolu

Tarih : 26 Ocak 2012 Perşembe

Yazar : Sait Balcıoğlu



Aile binası, ehliyetli, evliliğe hazır bir hanımefendi ve bir beyefendi “iki genç” in bütün samimiyetleriyle “EVET” demeleri neticesindeki “nikah akdi ” ile kurulan muazzam bir müessesedir.

İnancımıza ve örfümüze göre aile binasının “ yüreği ” kadındır , “direği ” erkektir. Zaten ikisi birbirini tamamlamak için mükelleftir.

Bu yazımızda hedefimiz, bir aile binasının en önemli iki unsuru olan “ kadını canından bezdirmenin, erkeği burnundan solutmanın yollarını göstererek, “ akl-ı selim ” kafaları düşünmeye sevk etmektir.

 Sitemizdeki bir önceki İsa BALCIOĞLU’nun yazmış olduğu MUTLULUK PRENSİPLERİ’’ başlıklı yazı ile bu yazının içeriği hemen hemen aynı.Ancak acizane olarak bizde  acaba “menfi”den, “müsbet” i çıkarabiliyor muyuz, onu deneyelim istedik. Yıllarca “ aman ha iyi geçinin, yuvanıza sahip çıkın, ele güne karşı gülünç durumlara düşmeyin ”denildi , pek dinleyen olmadı. Bir de meseleye tersinden bakalım dedik bu yazımızda. Nasreddin Hoca gibi bizde “EŞEĞE TERS binelim” dedik. Asıl yolumuzu bulmak için “yollar” a düşelim diye düşündük.
   Şeytan insana kumar,içki,zina,cinayet vs tüm haramları işletsede onu bir aileyi yıkmak,karı-koca arasını açmak kadar mutlu eden bir iş yoktur.
   Güçlü bir aile mutlu bireylerden,güçlü milletlerde güçlü ailelerden oluşur.
   Yazımızda aile kurumunu dini açıdan değil,sosyal açıdan ele almaya çalışacağız.
    Şeytanı mutlu etmek,eşimizi mutsuz etmek ve AİLE’mizi dağıtmak için  HAYDİ BUYRUN  BİR AİLEYİ YIKMANIN EN KOLAY 25 YOLU;

ÖNCE KADINLARA SESLENELİM.

1- Ey kadın; eşin erkeğin hakkında önyargılı, şüpheci ol. Ona karşı şer, şerir düşüncelerle dol. “Dırdırın, vırvırın” olsun yanında bol bol.

2- Ey kadın; eşin erkeğin seni pis kokulu, pasaklı, dağınık, tiksintili gördükçe çıldırsın. Senin pejmurdeliğin, tertipsizliğin, düzensizliğin, tedbirsizliğin, kendine ve evine karşı ilgisizliğin, bakımsızlığın onu senden bıktırsın. Ona karşı yapacağın her hoş olmayan davranışın onun canını sıktırsın.

3- Ey kadın; eşin erkeğin için, süslenme, güzelleşme, ona karşı alımlı, bakımlı, cazibeli, çekici olma.

4- Ey kadın; eşin erkeğin eve geldiğinde, “yahu be kadın senin şu evinin hanımı, eşinin karısı, gönlümün yarısı olmayışından bıktım artık, senin şu anlayışsızlığından usandım artık” dedirtecek tutum ve haller içine gir.

5- Ey kadın; eşin erkeğinin yanında çocuklarına karşı ilgisiz, sevgisiz, hizmetsiz ol. Çocuklarının kirli, paslı, bakımsız olmalarını sağla. Olumsuz gidişatınla onun yüreğini yaralayarak dağla.

6- Ey kadın; eşin erkeğinin karşısına çık “komşunun karısı saçını boyuyor , arkadaşım bol bol uyuyor, benim onlardan ne eksiğim var, ben de istediğim gibi boyanırım, giyinirim, yaşarım” de onu kızdır, onun içine hırsı, öfkeyi sızdır.

7- Ey Kadın; eşin erkeğinin işine durmadan karış, işlerini karıştırarak onunla yarış. Onu lüzumsuz yere telefonla ara, rastgele isteklerini sırala.“Sen ne biçim erkeksin” de dur delirt onu.

8- Ey kadın; eşin erkeğinin maaşını sorgula “sen az alıyorsun , başkaları senin iki katını kazanıyor , zaten iş yerinde sana değer veren yok ki..” de , çizgiden çıkart onu.

9- Ey kadın; eşin erkeğinin elini kurut savurganlığınla, israf severliğinle. “Onun, şunun , bunun her şeyi var , benim niye olmasın ki ” de diret. Ona her dediğini yaptır. Tasarrufu unut. Onun gelirinden fazla harcama yap. Harcama yapmaktan keyif al.

10- Ey kadın; eşin erkeğini her fırsatta hor, hakir gör. Onu ruhen, zihnen yor. Hatta zaman zaman ondan hesap sor.

11- Ey kadın; eşin erkeğin, senin evdeki, çarşıdaki, sosyal yerlerde ki hoş olmayan davranış biçimlerine tanık oldukça dertten derde girsin. Kederlensin.

12- Ey kadın; eşin erkeğinin anne ve babasını üz. Onların yanında onlara soğuk dur, onlara surat as. Onları çekiştir. Onların aleyhinde tavırlar üret.

13- Ey kadın; eşin erkeğine “ ben her şeyden daha önemliyim, ne olursa olsun benim, herkesten daha çok ilgiye ihtiyacım var, sen umurumda bile değilsin ”gibi tavırlarla çıkış. Ona karşı bağır, çağır, ondan hep şikayetçi ol.

14- Ey kadın; eşin erkeğinden sonra kalk yatağından. Sık sık tembelliğe bürün. Eşin erkeğinin kahvaltı yapamamasını sağla. Onu kahırlandır. Onun iç dünyasını bunalt.

15- Ey kadın; eşin erkeğin nelerden hoşlanmıyorsa onu inadına yap. Ona “sen sensin, ben benim” de.

Evet buraya kadar kadına seslendik. Bu kadarla yetindik. Şimdi ERKEĞE seslenelim;

16- Ey erkek; eşin kadınına hiçbir zaman değer verme. Ona kol, kanat germe. Eşin kadının evde var mı yok mu hiç önemseme.

17- Ey erkek; eşin kadının sana bir derdini , sıkıntısını açmaya ve anlatmaya kalkışırsa “eee…, haaa…, hiiii…, daha başka, aman sende ne kadar da bıktırıcısın” gibi rahatsız edici sesler, mırıldanmalar çıkart. Onu umursama, dikkate alma.

18- Ey erkek; eşin kadının ne pişirirse beğenme. O sana ne söylese kulak ardı et. Sana güzel, çekici, cazibeli gözükse dahi onu çirkin ve kötü gör. Bakışınla, duruşunla onu yor.

19- Ey erkek; eşin kadının seni dört gözle beklese de, geciksen de, gelmesen de haber verme. Öyle onu arayarak “ hayatım şu sebepten dolayı gecikeceğim veya gelmeyeceğim” deme sakın.

20- Ey erkek; eşin kadının için “yahu el insaf o da bir insan, o da bir can, ihtiyaçları ve istekleri vardır” diye düşünme. Evden çıkarken, eve gelirken “ evimin çiçeği, gönlümün güzeli, bir isteğin, bir diyeceğin var mı? ” deme. Öyle erkekliğinden taviz verme.

21- Ey erkek; eşin kadının her ne yaparsa mesele haline getir. Ona acımasızca suratını as, yüzünü ekşit, işine geleni işit. Şirretini takın, bağır, çağır, ona karşı olma asla yakın. Onu soğuk duruşunla, vurdumduymaz oluşunla çıldırt.

22- Ey erkek; eşin kadınını, çocuklarınızın yanında azarla, hor, hakir gör. Onu kötüle, çirkin kelime ve cümleler sarfet. Becerisizlik ve görgüsüzlüklerini yüzüne vur. Adeta hesap sor, onu yor.

23- Ey erkek; eşin kadınına karşı sevgili, saygılı ve hoşgörülü olma. Onun yüzüne bakma. Onu kafana takma. Sakın ondan etkilenipte kendini salma. Onun hoşuna gidecek hayaller içine dalma.

24- Ey erkek; eşin kadınına “yinemi annenlerdeydin? Yine mi komşuya uğradın? Yine mi annenler geliyor? Yinemi komşuların dırdırına maruz kalacağız? ” gibi sözlerinle çıkış.

25- Ey erkek; eşin kadınına güç gösterisinde bulun. “Bu evde güçlü benim, otorite benim, bu evde benim dediğim olur ” de. Onu huzursuz et. Onu devamlı bunalt.

Evet buraya kadarda erkeğe seslendik. Onun içinde bu kadarla yetindik.

Son nokta;

Kadın ve erkek, birbirinin ruhunu hasta etsin, gönlünü incitsin, kafasını karıştırsın, inadına birbirini yarıştırsın, yıkıcı bütün imkanları aleyhine kullansın yeter. Artık çekilmez bir hayat, yaşanmaz bir yuva, paramparça bir aile ortamı oluşturulsun yeter. Eşler yorulsun, pes etsin yeter. Aile binasının yıkılması için, elden ne gelirse yapılsın yeter.

Ve güzel bir şekilde gerçekleştirilen evlilikle kurulan aile binası yıkılsın! Yuva dağılsın! Böylece bir “aile ocağı” daha söndürülsün!

Eeee.. Ne de olsa bir imtihan dünyasındayız!